Suriyeli mülteciler depresyonda

Suriyeli mülteciler depresyonda

Suriye’deki iç savaş sonucunda Türkiye’ye gelen mültecilerin psikolojisini uzmanlara sorduk. Yrd. Doç. Dr. Ceren Acartürk’ün yaptığı araştırmaya göre, göçmenlerin yüzde 83’ü stres bozukluğu yaşıyor, yarısına yakını zihinsel hastalık sahibi, yüzde 19’u ise yaşamak istemiyor.

[Karar]
SEVDA ALKAN

Suriye’de yaşanan iç savaştan belki de en fazla çocuklar etkilendi. Rakamlara göre bugün 2.4 milyon Suriyeli çocuk mülteci durumuna düştü. Birçoğu da hayatını kaybetti.

Yrd. Doç. Dr. Ceren Acartürk
Yıllardır süren Suriye iç savaşı binlerce sivilin ölmesine ve milyonlarcasının da ülkesini terk ederek göç etmesine neden oldu. Güvenlik kaygılarıyla yollara düşen Suriyeliler, yeni bir ülke arayışlarını sürdürürken, savaşın korkunç yüzü psikolojik yıkımlar da yarattı. İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ceren Acartürk mültecilerle savaşın yarattığı travmanın büyüklüğünü ortaya koyan çalışmalar yapıyor. Yapılan bir araştırmanın sonucu, göçmenlerin yüzde 49’unun bir ya da birden fazla zihinsel hastalık taşıdığını, yüzde 83’ünün stres bozukluğu yaşarken yüzde 19’un intihar teşebbüs etme riski taşıdığını ortaya koyuyor. Acartürk, sorularımızı yanıtladı...

Suriyeli göçmenler savaş travmasını hangi şiddette yaşıyor?

Biz 2012-13 yılında Kilis Öncüpınar kampında bir tarama araştırmasına başladık. Biliyoruz ki insan eliyle oluşan en ağır travmalardan biri savaş. Bunun sonucunda insanoğlunun birçok psikolojik sorunu olacak ama bundan önce neye ihtiyaçları olduğunu tespit etmek için bir tarama yaptık. 820 Suriyeli çalışmamıza katılmayı kabul etti ve bunların da yüzde 60’ını kadınlar oluşturuyordu. Yaş ortalaması 35 olan bu kişilerin yüzde 83’ünde travma sonrası stres bozukluğu, yüzde 37’sindeyse depresyon belirtilerine rastladık. Bu tip durumlarda kişi artık yaşamak istemeyebiliyor. Bunun oranı da yaklaşık yüzde 19 civarındaydı.

TERAPİ ÖNERDİK

Peki bu sonuçlara hangi yöntemlerle ulaşıyorsunuz?

Bazı uluslararası yöntemleri kullanıyoruz. Örneğin rüyalarda olayın tekrar tekrar yaşanması, gündüz o olayın sahnelerinin flashback’le (geriye dönüş) görülmesi gibi belirtileri baz alarak puanlama yapıyoruz. Belli bir puanın üzerindekileri depresyon ya da travma sonrası stress bozukluğu olarak değerlendiriyoruz. Sonrasında bunu tespit ettiğimiz kişilere travma odaklı bir terapi yöntemi önerdik.

Bu hizmet devlet eliyle kamplarda yaşayanlara verilmiyor mu?

Türkiye’de psikolog sayısı çok ama klinik psikoloji eğitimi alan çok az kişi var. Ayrıca her Suriyeli de terapi alacak diye bir şey de yok. Hükümetin tek başına o kadar şeyi yapması zor. Ama biz böyle şeyler yapmak istediğimizde bize kapı açmaları tabii ki çok önemli. STK’lar ve belediyelerin de yardımları önemli. 

Terapi verdiğiniz göçmenler daha çok Suriye’de yaşadıkları travmaları yaşıyor. Peki Türkiye’de yaşadıkları bir travma var mı?

Şu an bunu ölçmek için bir çalışma yapmadık. Bizim çalışmamız daha çok savaş odaklı travmalardı.

Rakamlarla göçmen çocukların hali

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Suriye’de beşinci yılını dolduran iç savaşın 2.4 milyon çocuğun mülteci olmasına neden olduğunu, savaşta çok sayıda çocuğun öldüğünü ve çocukların asker olarak kullanıldığını açıkladı. Yine UNICEF’e göre, 8.4 milyon Suriyeli çocuk insani yardıma ihtiyaç duyuyor.

Doç. Dr. Selçuk Şirin
ÇOCUKLARA YATIRIM YAPMALIYIZ

Doç. Dr. Selçuk Şirin New York Üniversitesi’nde çoğunlukla göçmen ve azınlık çocukların hayatları üzerine çalışmalar yapıyor. Şirin, Suriyeli çocukların neredeyse yarısının savaş travması yaşayan eğitimi olmayan çocuklar olduğunu ve ‘kayıp kuşak’ adı verilen bu kuşakla ilgilenilmediği takdirde, uzun vadede ciddi sorunlar çıkarabileceğine dikkat çekiyor. Doç. Dr. Selçuk Şirin’in verdiği rakamlara göre Türkiye’de 2.7 milyon mülteci var, bu sayının önemli bir kısmını çocuklar oluşturuyor. Yaklaşık yüzde 40’ı 12 yaşın altında. Yani bir milyon dolayında okul çağında çocuk var. Bunların yüzde 10’u kamplarda belli seviyede eğitim alıyor ama önemli bir kısmı eğitimden yoksun. Bu sayıdan 0-6 yaş arasındakileri çıkardığınızda sayısı 500 binin üzerinde olan çocuk eğitim görmüyor.

Şirin “Dünyadaki genel ortalamaya göre bir mülteci gittiği ülkede 17 yıl kalıyor” diyerek şöyle devam etti: “Bu da şu demek; yarın Suriye’de barış olsa dahi bu gelenlerin önemli bir kısmı ülkesine dönmeyecek, milyonlarca mülteci Türkiye’de kalacak ve onların oluşturduğu nüfusun önemli bir kısmı da eğitimsiz, hiçbir şekilde okula gitmemiş ve travma yaşamış bir grup olacak. Bu çocuklara yatırım yapmamız lazım. Yapmazsak bedelini uzun vadede ödeyeceğiz demektir.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN