Soçi’de şubat ayında düzenlenecek olacak Suriye Halkları Kongresi’nde temsil edilmeyi amaçlayan PYD’nin, toplantıya davet edilen diğer Kürt grupların arasına sızmaya çalıştığı belirtildi. Ayrıca Ankara’nın kırmızı çizgisi olan ‘PYD’siz Soçi’ye Moskova ve Tahran’ın da yeşil ışık yaktığı öğrenildi.
HİLAL ÖZTÜRK / İSTANBUL
Suriye’nin geleceğiyle ilgili kritik görüşmelerin yapıldığı Soçi zirvesinde Türkiye, Rusya ve İran’ın PYD’nin masaya çağrılmaması konusunda ortak karar aldığı öğrenildi. KARAR’ın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre, Türkiye’nin PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin Şubat ayında Soçi’de düzenlenecek Suriye Halkları Kongresi veya Suriye Ulusal Diyalog Kongresi adlı toplantıya kesin olarak katılmaması şartından geri dönmeyeceği açıklandı. Türkiye’nin talepleri zirvede de kabul gördü ve bu konuda görüş birliğinin oluştuğu belirtildi. PYD’nin de bu nedenle kendisini yeni bir oluşum içinde Soçi’ye katlıma hazırlığı yaptığı ifade ediliyor. Kürt gruplara yaklaşan YPG, daha önceki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) taktiği gibi bir yöntem arayışında.
Suriye’de 7’nci yılını doldurmak üzere olan iç savaşın barış sürecini adım adım hazırlayan Astana görüşmeleri ve sonrasında yapılan Soçi zirvesinde PYD/YPG ile ilgili ortak bir karara varıldı. Bu kararla PYD/YPG’nin Soçi’de Şubat ayında yapılacağı haberleri duyurulan ancak, resmi takvimi açıklanmayan toplantıya davet edilmeyeceği netleşmiş oldu. YPG de farklı arayışlara girdi. Örgütün bölgedeki Kürt gruplarla temas kurmaya çalıştığı ve ‘gölgeleme’ taktiğiyle kongreye bulunmayı planladığı ifade ediliyor. Ancak örgütün bu anlamda zorlandığı çünkü kendisinden olmayan tüm Kürt grup ve aşiretleri bölgeden ayrılmaya zorladığı belirtiliyor. Suriye’nin farklı bölgelerine ve Türkiye’ye zorunlu olarak göç ettirilen bu gruplar YPG’nin baskısınden dolayı örgüte tepkili. Bu grupların sayıları Türkiye’de 300 bini bulan, aralarında PYD tarafından kapatılan siyasi partiler ve grupların da olduğu Suriyeli Kürtler olduğu ifade ediliyor. YPG’nin Suriye’deki Kürtleri temsil etmediği ve kendisine karşı tüm Kürtlere uyguladığı baskıyla yerinden etme politikasının da Türkiye tarafından belgeleriyle muhataplarına aktarıldığı bildirildi. PKK’nın Türkiye’deki Kürtlerin temsilcisi olmadığı gibi YPG’nin de Suriye’deki Kürtler için baskı, şiddet ve zorbalık anlamına geldiği kaydedildi. Örgütün ABD’yi arkasına alarak silah gücüyle kontrol ettiği bölgelerde Arap, Türkmen ve destek göremediği Kürt uyruklu Suriyelilerin ev ve işyerlerine el koyduğu, zorla göç ettirilenlerin evlerinin iş makinalarıyla yıkıldığı, geri dönmek isteyenlere de hukuksuz gözaltılar yaptığı belgelerle aktarıldı.
SURİYE’DE ‘RUSYA-YPG ZİRVESİ’
IŞİD’in Irak’ın ardından Suriye’de de topraklarının büyük bir çoğunluğunu kaybetmesiyle siyasi çözüm arayışının hız kazandığı bölgedeki temaslar devam ediyor. Rejimi destekleyen ve PYD’ye de bölgesel olarak destek veren Rusya’nın Suriye’deki en büyük üssü olan Hmeymim Üssü’nün komutanı General Aleksie Kim, rejim güçleri ve Şii milislerle birlikte aldıkları Deyrizor’daki Rus karargahında YPG heyetiyle bir araya geldi. YPG Sözcüsü Nuri Mahmud, IŞİD karşıtı koalisyon ve Rusya’nın yardımıyla Deyrizor kırsalının doğu kısmının tamamen temizlendiğini söyledi. Mahmud, koalisyon ve Rus kuvvetlerinin hava ve lojistik destek, tavsiye ve koordinasyon sağladığını, bu desteğin artacağını umduğunu ifade etti. Rus bayrağı ile örgüt flamasının yan yana bulunması dikkat çekti.
