Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Uluslararası Film’ ve ‘En İyi Belgesel’ adayı olan ‘Bal Ülkesi-Honeyland’ özgün hikayesiyle öne çıkıyor. Filmde, Avrupa’nın son kadın arı yetiştiricisi olan ve Kuzey Makedonya’daki bir köyde yaşayan Türk kökenli Hatice Muratova’nın hayatı anlatılıyor. Sundance Film Festivali’nde ‘Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen yapımın yönetmenliklerini Ljubomir Stefanov ile Tamara Kotevska üstleniyor.
SALİHA SULTAN
Sinema salonlarında bu hafta 2’si yerli 6 film vizyona giriyor. ‘En İyi Film’ dalında Oscar adayı gösterilen komedi-dram türündeki ‘Tavşan Jojo-Jojo Rabbit’ filmi, II. Dünya Savaşı sırasında Alman diktatörü Hitler’in gençlik kaplarında yer alan ve zihninde yarattığı Hitler’i en yakın arkadaşı olarak gören genç Jojo’nun, annesinin evlerinde genç bir Yahudi kızı sakladığını keşfetmesiyle gelişen trajikomik olayları konu ediniyor. Yönetmenliğini ve senaryosunu Taika Waititi’nin üstlendiği film Oscar üzerine yazan sinema eleştirmenlerini ikiye bölmüş durumda.
Tavşan Jojo
Bir kısım eleştirmen komedi ve Yahudi soykırımcısı Hitler’in yan yana gelemeyeceğini savunurken bir kısmı da filmin yönetmenini Nazi nefretini hicvetme başarısı gösterdiğini söyleyerek oldukça cesur buluyor. Filmde Roman Griffin Davis, Thomasin McKenzie, Taika Waititi ve Scarlett Johansson gibi oyuncular rol alıyor.
Eltilerin Savaşı
Fransız yönetmen Ladj Ly’in ilk uzun metrajı ‘Sefiller-Les Misérables’ ise ünlü Fransız yazar Victor Hugo’nun birçok kez sinema ve tiyatro sahnesine aktarılan ‘Sefiller’ romanıyla ilgisi olmasa bile modern bir banliyö hikayesi üzerinden aynı ruhu beyaz perdeye taşıyor.Cannes’da Jüri Ödülü, Avrupa Film Ödüllerinde En İyi Film Ödülü kazanan film Oscar’da Yabancı Dilde En İyi Film adayları arasında. Fransız yönetmen Mathieu Kassovitz’in 1995 yapımı ‘Protesto’sundan 24 yıl sonra izleyiciyi yeniden Paris gettolarına götüren ‘Sefiller’ banliyö ve umutsuz gençlik üzerine, yaratıcı ve politik manifesto niteliğinde, etkileyici bir film. İlk filmiyle Oscar’a adaylık yakalayan, Fransa’da Oscar’a aday olarak gösterilen ilk siyahi yönetmen olan Ly şimdiden sinemanın geleceği için umut vaadeden bir yönetmen olarak görülüyor.
Aşk Tesadüfleri Sever 2
Fransız sinemasının son yıllardaki tekdüzeliğini kıran ve dışlanan göçmenlerin sistemle mücadelesini işleyen film Oscar’ın güçlü adaylarından Bong Joon Ho’nun ‘Parazit’ filmi ile yarışıyor. Filmde Damien Bonnard, Alexis Manenti, Djibril Zonga, Issa Perica gibi oyuncular rol alırken senaryoda ise yönetmenin yanı sıra Giordano Gederlini ve Alexis Manenti imzası bulunuyor.
Sefiller
İlki 2011’de vizyona giren, yaklaşık 2,5 milyon kişinin izlediği ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ filminin ikinci filminde yönetmen Ömer Faruk Sorak koltuğunu İpek Sorak’la paylaşıyor. Romantik dram türündeki film 1960’ların aşklarıyla günümüz ilişkilerini odağına alıyor. Filmde Nesrin Cavadzade, Yiğit Kirazcı, Elif Doğan, Aytaç Şaşmaz ve Zuhal Olcay rol alırken müziklerde ise Ozan Çolakoğlu imzası yer alıyor. Haftanını ikinci yerli filmi komedi türündeki ‘Eltilerin Savaşı’nın yönetmenliğini Onur Bilgeta, senaryosunu ise Gupse Özay üstleniyor. Aralarındaki çekişme ve rekabetin hiç sönmediği, birbirinden farklı karakterlere sahip Sultan ve Gizem adındaki iki eltinin hikayesini anlatan filmde Gupse Özay, Merve Dizdar, Uraz Kaygılaroğlu, Ferit Aktuğ ve usta oyuncu Füsun Demirel oynuyor.
YÖRÜK HATİCE OSCAR’A YÜRÜYOR
Başka Sinema kategorisinde vizyona giren, 96. Oscar Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film ve En İyi Belgesel dallarında aday gösterilen belgesel türündeki ‘Bal Ülkesi-Honeyland’ filmi Avrupa’nın son kadın arı yetiştiricisi olan ve Kuzey Makedonya’nın orta kısımlarındaki bir köyde yaşayan Türk kökenli Hatice (Hatidze) Muratova’nın hayatına odaklanıyor. İzleyiciye unutulmuş eski bal toplama geleneklerini bir sanat icra edermişçesine uygulayan Hatice’nin dilinden modern bir peri masalı olarak sunan belgesel bir ekosistem hikayesini naif bir dille anlatıyor. Çekimleri üç yıl süren film, ABD’nin Utah eyaletinde geçen yıl düzenlenen Sundance Film Festivali’nde “Uluslararası Belgesel Film” dalında Jüri Özel Ödülü alırken, filmin yönetmenleri Ljubomir Stefanov ile Tamara Kotevska Büyük Jüri Ödülü’ne, görüntü ekibinden Femi Daut ile Samir Luma da Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Filmde, Hatice Muratova, Nazife Muratova, Hüseyin Sam, Lütviye Sam ve Mustafa Sam yer alıyor.
Güller Ülkesi
TÜRK SOYKIRIMIYLA İLK YÜZLEŞME
Alexander Smolyanov ve Todor Anastasov’un yönettiği ‘Güller Ülkesi: Damascena’ filmiyse Bulgaristan’da 1980’lerde Türklere uygulanan zulmü Bulgarların gözünden anlatıyor. Filmin yapımcısı ve senaristi Stoyan Stoyanov’un bir röpörtajında “O günleri hiç unutamıyorum. İnanın o hadiselerde yer alan bazı polisler bile yaptıklarından utanç duyuyordu” sözleriyle anlattığı film Stoyanov’un kendi hayat hikâyesinden yola çıktığı film Bulgaristan’ın en büyük gül yağı üreticisi olan Stoyanov’un hayallerini gerçekleştirme hikâyesini anlatıyor. Bulgaristan’ın son elli senesini ele alan filmde, Balkanların eteğinde gül bahçelerinin yer aldığı masal gibi bir köydeki çocuğun güllerin ülkesinde kendine küçük bir cennet kurma hayali kurarken yaşadığı coğrafyadaki gerçeklerle yüzleşmesini konu ediniyor. Filmin dikkat çeken yönü de bu yüzleşme. Çünkü sosyalist devirde Türklere yapılan zulm ilk defa Bulgar sinemasında demogoji yapmadan işleniyor ve soykırımla yüzleşiliyor. Bulgaristanlı sinema eleştirmenlerince de son 25 yılın en iyi filmi olarak konuşuluyor. Veselin Plachkov ve Dimitar Banenki’in rol aldığı filmin senaryosunu ise Maria Laleva, Stoyan Stoyanov ve Alexander Smolyanov kaleme almış.
