Yerlikaya'yla Soylu öyle değil böyle karşılaştırılır

Bir yıl önce, geçen eylül, Mersin'deki polisevine hain saldırıda bir polis şehit edilmişti.

Dönemin İçişleri Bakanı Soylu; çatışan ve kendilerini patlatan iki teröristin, nasıl mümkünse Suriye'den paramotorla geldiklerini öne sürmüştü. Ve birini, CHP'yle ilişkilendirmiş ama yanlış isim verdiği ortaya çıkmıştı. Tedbirle, hazırlıkla, güvenlik açığıyla, kendi sorumluluklarıyla bir ilgisini de kuramamıştı.

Yine geçen kasım, İstiklâl Caddesi'ndeki alçak terör saldırısında 6 kişi ölmüş, 81 kişi yaralanmıştı.

Dönemin İçişleri Bakanı Soylu, mesajı gördüklerini ve izi Suriye'deki Rus bölgesine uzanan saldırıda, ABD'nin taziyesini kabul etmediklerini haykırmıştı.

Yetki onda, sorumluluk hep başkasındaydı.

Hatırlarsanız, mel'un terör örgütünün adını anmadan kınayanların kınaması ve lanetlemesi de kabul edilmiyordu.

Önceki gün, pazar sabahı Ankara'da, Emniyet Genel Müdürlüğü kapısındaki kalleş terör saldırısında iki polisimiz yaralandı. Teröristlerden biri kendini patlattı, diğeri etkisiz hale getirildi.

Teröristlerin, Kayseri kırsalında aracını gasp için bir masumu da katlettikleri anlaşıldı.

Saldırıyı, Kandil'deki mel'unlar üstlendi. Meclis'in açılış gününde uyarı mesajı vermek içinmiş.

Yeni Bakan Yerlikaya'nın mesaja cevabı ise büyük harflerle şöyle oldu:

"TERÖRLE, ONLARIN İŞBİRLİKÇİLERİYLE, ZEHİR TACİRLERİYLE, ÇETELERLE, ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA DEVAM EDECEKTİR❗️"

Cevabın adresi, canı yakılan narkoterör çeteleri olduğuna göre... Saldırının, yeni Bakan'la birlikte suç örgütlerine karşı başlatılan etkin mücadeleyi hedef aldığı düşünülüyor.

Her neyse terörün mesajı, zarfı açılmadan iade edilmiş. Daha da üstlerine gidilecek, kalan damarları da kesilecek, uyuşturucu ağlarının zincirleri kırılmaya devam edecek demektir.

Yerlikaya ve Bakanlığının açıklamalarında örgütün reklamından da kaçınıldı. Adı paranteze alınıp BTÖ olarak anıldı. Yani Bölücü Terör Örgütü.

Açıklamalarda bir fark daha var; öldürülen terörist için 'gebertme' fiili de kullanılmadı, etkisiz hale getirmekten söz edildi.

Devlet aklı ve ağzı, İçişleri'ne geri dönüyor. Hoş geldi ciddiyet!

Terör örgütünün adını anmayan, hedefe konuyordu. Reklamını yapmamak, ekmeğine yağ sürmemek, sevindirmemek gibi gerekçeler kurtarmıyordu.

Yeni dile bakılırsa terörle mücadeleyi sulandıran, ucuz siyasete alet eden istismarlara artık geçit verilmeyecek. Öyleyse buna şükredilir işte, çok şükür, nihayet!

Örgütün adını öne çıkarmayan, terör sevici diye fişlenmeyecekse... Terörü koruyup kollamak ve faili saklamakla suçlama dönemi sona eriyorsa... Nasıl şükredilmez!

İnşallah, Kandil'deki terör şeflerinin propaganda videolarını siyaseten kullanmayı bırakmaya da gelmiştir sıra.

Çünkü terörle öyle değil böyle mücadele edilir.

Terörün amacına ve propagandasına asıl neyin hizmet ettiğini unutanlara, unutturanlara duyurulur.

TERÖR YERİNE HUKUKTAN RAHATSIZ OLANLAR

Alışkanlığı terk etmek, kolay olmayacak.

Terörle terör istismarcılarının birbirini beslediği, hep söylenir. Biri yapar, diğeri kullanır anlamında.

Ve ikisi de hukuksuzluktan geçinir. Hukuksuzluğu haklılaştırıp meşrulaştırmak için birbirlerinin varlığına muhtaçtırlar.

Bunu unutanlar, eski alışkanlıkla baltayı taşa vurdu. Terör saldırısından yanlış mesaj çıkarmaya kalktılar.

Terör saldırısı; sanki Soylu'yu terörle mücadelede başarılı, Yerlikaya'yı başarısız göstermek için yapılmış...

Sanırsınız saldırının sorumlusu da Yerlikaya'nın; mahkeme kararlarını tanıması, hukuka uyması, uymamak gibi bir seçeneğin olmadığını söylemesi, kanun uygulayıcı olarak sınırlarını bilip kanuna aykırı emir vermemesi, kendini kanunların üstünde görüp öyle davranmaması ve çetelere kanunun gücünü göstermesi...

'Siz vurun kırın, mahkeme kararlarına da aldırmayın, yargısız infazın cezası varsa ben yatarım, kim takar hukuku' demediği için güya güvenlik zaafı oluşmuş.

Soylu döneminde azan sahte fedâilerden bir trol takımı, terör saldırısını firsat bilip yararlanmaya kalkıştı.

Saldırı, kanunsuz yöntemleri haklı çıkarmış; terör ve suç çeteleriyle hukuk içinde mücadele edilemezmiş gibi esip gürlediler.

Neyse ki pıstırılmaları çok sürmedi. Hukuka uyanı değil teröristi suçlamayı ve güvenlik açığını sorgulamaya doğru yerden başlamayı öğrenecekler. Er geç tanışacaklar hukukla.

YORUMLAR (73)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
73 Yorum