LGS’de başarının anahtarı öğrencileri sevmekten geçiyor

1 Haziran Cumartesi günü yaklaşık bir milyon öğrenci Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) girecek. Sınava giren gençler 13,14,15 yaş aralığında. Ergenliğe atılan ilk adımın yaşındalar, zihin ve düşünce dimağları yeni filiz vermiş pırıl pırıl gençler. Her biri hayatının en önemli ilk sınavına girmiş olacak. LGS, bir öğrencinin hayatının en önemli dönüm noktalarından biri. Liselere geçiş sınavı; öğrencilere lise, üniversite, iş ve eş kapılarını aralamada aşılması gereken ilk engel olarak da görülüyor.

Ben bunları yazarken abarttığımı düşünebilirsiniz. Liseler arası eğitim farkının fazla olduğu ülkemizde sınava hazırlanan öğrenci ve velilerin ekseriyeti benim düşündüğüm gibi baktıkları için ben de bir nevi onların tercümanı oldum. Hatta kimi veli daha da abartarak hayati olarak görüyor.

Sınava dört gün kala altın saatler niteliğinde kıymetli zamanı bu yazı okuyan velinin veya öğrencinin hayatını doğru bir yönetme yapması için yazıyorum. Çocuğu LGS’ye girmiş bir baba ve eğitimi meslek edinmiş biri olarak hasbıhal edip dört günümüzü daha doğru nasıl yaşayabiliriz. Çocukları, sınav gününe doğru bir duygu yönetimi ile nasıl hazırlayabiliriz?

LGS, sadece bilgiyi ölçen bir sınav değil, öğrencilerin duygularını doğru yönetip yönetmeliklerini de ölçüyor. Bu anlamda öğrencileri doğru duygu ile sınava hazırlamak öğrencilerde aşırı heyecanı önler. Zihinsel yorgunluğu azaltır. Dinç bir motivasyon ile sınava girmesine yardımcı olur.

Birçok ebeveyn öğrenciden daha kaygılı görülüyor sınav öncesi. Öncelikle anne ve baba olarak biz kendi kaygı ve beklentilerimizi kontrol altına alıp öğrenciye yansıtmamamız gerekir. Duygu ağırlıklı düşünen gençlerin heyecanını telaş, panik ve kaygılarımızla körüklememeye dikkat etmeliyiz. Gençlerin fıtratlarına uygun bir duygu ve davranışla sınava girmelerini sağlayacak ortam oluşturmalıyız. Okul, dershane, öğretmen, beklenti, ve çevreden gelecek olumsuz mesajlardan uzak tutmak gerekir çocukların dünyalarını. Yapıcı olmak adına kötü örnekten yola çıkarak nasihat vermede ileri düzeyde bir toplum yapısına sahibiz. İhsanımız yoksa gölge yapmamaya dikkat etmek doğru olandır.

Gençleri sınava hazırlayan okulun, öğretmenin ve özellikle de ebeveynin hesapsız kitapsız çocuğuna: “Sen elinden geleni yaptın, sana teşekkür ederiz.” sözleriyle gençlerin sırtındaki ağır psikolojik yükü hafifletip onlara dokunmak, sarılmak, onları sevmek lazım.
Sınava dört gün kala dönüp sınav sürecinde yaşanan olumsuzlukları öğrenciye hatırlatıp yeteri kadar çalışmadın, bu hataları yaptın gibi bu saatten sonra düzeltilmeyecek sorunlar ile öğrenciyi sınava az süre kala yıpratmak, yormak öğrencinin hem sınavda hem de hayatında kalıcı olumsuz izler bırakır.

Çocuğu doyurmak adına çocuğun ağzındaki yemek bitmeden çocuğun ağzına habire yemek tıkıştırırlar. Yemeği sindiremeyen mide istifraya neden olur misali sınava dört gün kala çocuklarına buna da bak, bunu da çöz, az kaldı, çalışmalısın... gibi durumlar sınavda çocukların bildiklerini de kusup kaş yapalım derken göz çıkarmalarına yol açar. İhsanımız yoksa gölge oluşturmayalım çocuklarda.

Sınava hazırlık sürecinin akademik çalışma takvimi bitti sayılır. Bu saate kadar yapılan çalışmalar sonucu belirler. Şu ana girilen deneme sınavları da üç aşağı beş yukarı öğrencinin nereleri kazanacağına dair bir

İpucu veliye vermiştir. Tüm bu sonuçları yok sayarak olmayacak beklenti içine girip öğrenciyi de bu beklenti içine sokmak öğrencinin acabalarını arttırır, öğrenciyi kaldırmayacağı yükün altına sokar. Sonuç odaklı konuşmaktan uzak durup güven odaklı sözlerle öğrenciyi amaca mutlu hazırlamak doğru olandır.

Kendini mutlu eden arkadaşlarla aile efradıyla birlikte olmak göğün, doğanın olduğu mekanlarda her gün yürüyüş yapmak son günlerde öğrencideki sınav yorgunluğunu azaltır. Zihnindeki karmaşıklığı dinginleştirir. Ekrandan uzak durmak göz yorgunluğunu ve gözden kaynaklı zihin yorgunluğunu da giderir.
Ekran sadece gözü yormuyor, sınava giren beynin işlevindeki amacına hizmeti de köreltiyor.

Her işin başı düzen. Günü düzenli kullanmak, düzenli uyku, keyifli sabah kahvaltıları, bol sohbetli akşam yemekleri ve ailenin güçlü bağları içinde çocuğun da kendini hem mutlu hem güçlü kılmasını sağlayabiliriz.

Akademik çalışma adına bu hafta her sabah saat 09.00 da tüm derslerden bir denemeyi tam deneme tarzında çözmek, öğrencilerde zamanı dikkatli yönetme, yoğunlaşma, dikkatini toparlama konusunda yardımcı olur. Öğrenci; içine sinmeyen, kendini yetersiz gördüğü konuları not alarak çalışabilir. Ezber konularını konu anlatım notlarından göz gezdirebilir.

Sınav günü yanınıza öğrencinin nüfus cüzdanını, sınav giriş belgesini, yumuşak uçlu kurşun kalemini, silgiyi alırken kaygı verici nasihatlerden kendinizi de arındırın. Sabah güzel temennilerle öğrencinin kendini mutlu hissetmesini sağlayacak dokunmalar kafi.
Saat 08.30’da sınava gireceği okulun bahçesine çocuğu bırakırken çocuğunuza olan sevginizi kayıtsız şartsız ondan esirgemeyin.
Bu vesile ile cumartesi sınava girecek olan gençlere başarılar diliyorum.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum