30 Milyar dolar büyük bir para mıdır?

Size, “Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan’ın alınan yurtdışı borçların faizi için 30 milyar dolarlık bir çeki birazdan imzalayacağını” haber versem inanır mısınız? 

Ancak önce bu otuz milyar doların, ne kadar büyük bir para olduğunu irdeleyelim. 

Türkiye Hazinesi Ekim ayında %6,4 ile 2,5 milyar dolar ve Aralık başında da yıllık % 6 ile 2,250 milyon dolar borçlanınca, ülke finans piyasası, bayram yerine dönmüştü.  

Hazine’nin bu başarılı borçlanmasından cesaretlenen Türkiye Varlık Fonu da borçlanmak için piyasaya çıkmış fakat eli boş dönmüştü. 

Yani tüm kamu bankalarının (Ziraat, Halk, Vakıflar), kamu enerji şirketlerinin (Botaş, TPAO), kamu iletişim şirketlerinin (Turkcell, Türk Telekom) ve diğer pek çok şirketin sahibi Türkiye Varlık Fonu, daha yüksek faiz önermesine rağmen iki Milyar dolar borç bulamadan geri dönmüştü. 

TOGG, Türkiye’nin elektrikli otomobilini üretmek için yola çıkmış altı babayiğidin her biri 350 milyon dolar sermaye taahhüdünde bulunmuştu, yani henüz yatırılmamış fakat yatırılacak toplam sermaye tutarı 2,1 Milyar dolar olabilecektir. 

Bu rakamlar otuz milyar doların yanında çok küçük kaldı, örneği büyütelim. 

Diyelim ki Sabancı, Koç ve Ülker ailesi bir araya gelip ve güçlerini birleştirerek APPLE - iPhone benzeri bir şirket kurmaya karar vermiş olsunlar. (Nerde o günler…) Bu şirket de 9 milyar dolarlık çip (chip) fabrikası, 6 milyar dolarlık akıllı ekran fabrikası, 5 milyar dolarlık pil fabrikası bir milyar dolarlık LED teknolojisi fabrikası 9 milyar dolar da diğer komponentleri üretecek fabrikaları kurmaya karar vermiş olsun. 

Acaba Türk bankalarının tamamı birleştirilip tek bir banka haline getirilse, bu yatırımlar finanse edilebilir mi? 

Türkiye’deki bütün bankaların özkaynakları toplamı 588 Milyar TL’dir, dolara çevirsek 80 Milyar dolar ediyor. 

Bankalar bir şirket veya şirkeler grubuna kendi özkaynaklarının en çok %25’i kadar kredi verebilir. Yani örneğimizde en çok 20 milyar dolar kredi verebilirler. 

Bankaların Sabancı, Koç ve Ülker Konsorsiyumuna cevabı şöyle olacaktır: “Birincisi net mal varlığınız otuz milyar dolara ulaşmadığı için vereceğimiz kredi teminatsız kalabilir ve ikincisi biz şirketler grubunuza, yasa ve mevzuat gereği, en çok 20 milyar dolar kredi verebiliriz.” 

Sanırım bu örnekle otuz milyar doların ne kadar büyük bir rakam olduğunu anlatmayı başarmışımdır. 

FAİZ + KOMİSYON + MASRAF + SERMAYE ve KÂR TRANSFERİ + … = 30 MİLYAR DOLAR 

Diyelim ki dış borcu 420 Milyar dolar olan Türkiye tek bir şirket olsun ve faiz, komisyon, masraf, sermaye ve kâr transferleri ile diğer yollarla yapılan ödemlerin tümüne de “yazılmış çek” diyelim. 

Bu 422 Milyar dolar borç içinde yıllık faizi %14 olan borçlar da var, % 3 olan da. En son borçlanma zaten % 6 ile yapıldı. Biz yine de makul olalım ve bütün borçların ortalama faizinin % 5 olduğunu varsayalım, bu da, yıllık 21,1 Milyar dolar eder. 

Türkiye bu borçlanmaları yaparken aradaki banka ve kurumlara bir defaya mahsus masraf ve komisyonlar öder. Mesela yıllık 80 milyar dolara ulaşan banka Sendikasyonlarının çoğunun vadesi bir yıl ve toplam giderleri en az %1’dir.  

Türkiye’ye şimdiye kadar 200 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi olmuş, şimdiki değeri 300 milyar dolara ulaşmış olabilir. 

Bu yabancı sermayeli şirketlerin her yıl özkaynaklarının % 3’ü kadar bir kârı yurtdışına transfer ettiklerini varsaydığımızda, bu rakam 9 milyar dolar eder. 

Diğer kalemleri eklemekten vazgeçtim. 

21,1 + 0,8 + 9 = 30,9 Milyar dolar. 

Bu ödemeleri binlerce şirket, onlarca banka, TCMB, Türkiye Hazinesi vs., binlerce işlemle ayrı ayrı olarak öderler. 

Türkiye için, bu ödemelerin ayrı ayrı yapılmasıyla, tek bir çek yazılarak ödenmesi arasında bir fark var mı? Yok. Kesinlikle yok. 

Her yıl yurtdışına bir Sabancı Holding, bir Koç Holding ve bir Yıldız (ÜLKER) Holdingi borç faizi olarak ödesek bile taahhütlerimize yetmiyor; fazlasını da vermek gerekiyor ve her yıl vermek gerekiyor. 

On yıl sonra Türkiye’nin Türklere ait kurumları kalabilir mi? 

Türkiye’nin sağlıklı bir ekonomik geleceği yoktur ve olamaz. Bu istikbalsiz ekonomik enkazdan, herkes, kendi yaptıkları oranında sorumludur. 

 

YORUMLAR (32)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
32 Yorum