Yasal hükümet meşru hükümet

Eğer Türkiye’nin büyüme oranını beğenmiyorsanız, yanlış yapıyorsunuz çünkü Türkiye dünyada en yüksek oranda büyüyen ülkelerden biri, 2021’de %11,4, 2022’de %5,6 ve 2023 %4.

Eğer Türkiye’nin yeterince üretim yapmadığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz çünkü Türkiye’de üretimin GSYH’deki payı yüksektir: %22. (https://www.karar.com/yazarlar/mehmet-ali-vercin/uretim-ve-orta-teknoloji-tuzagi-ott-1596014)

Eğer Türkiye’nin tarım konusunda başarısız olduğunu düşünüyorsanız, bir daha düşünün çünkü doğru değil; son 23 yılda Türkiye’nin nüfusu 25 milyon kişi artmasına rağmen, nette tarımsal esaslı ürün ihracatı artmış.

Eğer Türkiye’de kişi başına milli geliri, dolar olarak düştü diyenlere hak veriyorsanız siz de haklısınız fakat bu istatistik hakikatin yarısını ifade ediyor. Daha doğrusu Satınalma Gücü Paritesini de dikkate alarak yapılan değerlendirmelerdir. (Kişi başına milli gelir 10.618 dolar ve kişi başına SGP 32.998 dolar.)

Eğer bu hükümetin, devleti borç bataklığına sürüklediğine inanıyorsanız bu da doğru değil çünkü kamu borcunun GSYH’ye oranı olabilecek en düşük seviyede.

Eğer Türkiye’nin bütçe açığı %10’lara çıkacak diyeceklere inanıyorsanız, yanlış yapıyorsunuz çünkü bu yıl bütçe açığının GSYH’ye oranı %3 civarında olacak.

Eğer hükümetin, bütçeden çok yüksek faiz ödemeleri yapacağını iddia edenlere inanıyorsanız bu da doğru değil çünkü faiz ödemelerinin bütçedeki payı %12 civarında olacak ve bu oranlar hala makul.

Eğer Türkiye’nin Maastricht Kriterleri olan %3 bütçe açığı ve %60 kamu borcunu tutturamayacak diyenleri dinliyorsanız artık dinlemeyin çünkü Türkiye’nin son on yıllık bütçe açığı/GSYH oranı %1.69 ve kamu borçları/GSYH oranı da %26’dır.

Bu tip kırk cümle daha kurabilirim fakat gerek yok çünkü ben iki kısa sorunun cevabını arayacağım.

Soru bir: Enkaz devreden hükümetin ekonomi yönetimi başarılı mıydı?

Cevap: Kesin olarak hayır.

Çünkü hem Ulusal Para TL’yi hem de milyonlarca az ve sabit gelirliyi koruyamadılar.

Koruma demek, bir ücretlinin geliriyle, bugün marketten ne kadar ürün satın alabiliyorsa, 12 ay sonra 24 ay sonra ve hatta 36 ay sonra aynı ürün sepetini satın alabilmesidir.

Peki, hükümet ne yapmıştı? Hem piyasadaki parayı bollaştırmış hem de enflasyonun ineceğine dair bir hurafeyi halka inandırmaya çalışmıştı.

Enflasyon düşmeyip yükselince, sonuçta yoksullar, kandırılmış ve ütülmüş bir duruma düştü.

Yukarıda saydığım “başarılar” geçicidir ve sürdürülebilir değildir. Olumlu etki, çok kısa bir sürede buharlaşır fakat tortusu zarar vermeye devam eder.

Bütün dünyada ekonomi yönetimlerinin performansının ilk göstergesi enflasyonla mücadeledeki başarılarıdır.

Çünkü enflasyonlu ortamlarda işsizlik azalsa kalıcı olmaz, büyüme oranları er ya da geç küçülmeye dönüşür, gelir dağılımının bozulmasını hiçbir kanun ve uygulama engelleyemez.

Enflasyondan, varlık sahipleri kesin olarak daha fazla kazanır ve bu kazanç fark edilir, düşük gelirlilerin yoksulluğu da artar ve bu yoksulluk da çığlığa dönüşür, duyana.

Enflasyonun artmasına sebep olmuş her hükümet öncelikle başarısızdır. İkincisi ihmalkârdır, üçüncüsü haksızdır. Dördüncüsü zararlıdır. Beşincisi de ahlaken meşru değildir.

Enkaz devretmiş olan hükümet ve onun ekonomi yönetimi, anayasal süreçlere göre seçildiği ve hükümet ettiği için yasal bir hükümetti fakat toplumun hem kısa vadeli hem de uzun vadeli çıkarlarına zarar verdiği için ahlaki meşruiyeti tartışmalıydı.

“Para basarak enflasyonu ve ekonomik sorunları çözme” sevdası, bazılarının gözlerini karartı ve kanunların ne söylediğini umursanmadı.

Özde cezası olmayan bir suç işlendi çünkü “büyüme mi enflasyon mu” sorusunu kendilerine sorup “büyümeyi ” tercih ettikleri cevabını verdiler; hâlbuki TCMB kanunu, TCMB’nin görevinin fiyat istikrarı yani enflasyonla mücadele etmek olduğunu emrediyor.

TCMB’ye verilebilecek diğer her türlü görev, fiyat istikrarına zarar vermemesi kaydıyla devreye alınabilir.

2022 Ocak ayında “Yüz icraatınızın 99’u isabetli olsa, fark etmez çünkü faiz analizleriniz öznel ve doğrulanamaz olduğu için, bu tek yanlış, doğru işlerinizin etkisini sıfırlayacaktır” diye yazmışım.

Şimdi de “yasal hükümetin, ahlaken de meşru olabilmesi” için enflasyonu %5’e düşürmeye çalışması farzdır, diyorum.

Mevcut ekonomi yönetiminin enflasyonu, kalıcı olarak düşürmek için çalıştığını görüyor ve takdir ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkanının, kendi kurduğu ekonomi yönetimine açık ve güçlü desteği, uzun vadede maaş zamlarının yararından daha yararlı olabilir.

Çünkü “çukur kazıcıları”nın kazma kürek sesleri kulak tırmalıyor.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum