Dünyanın umurunda mı?

Türkiye’nin ve Türkiye’den baktığımızda dünyanın pek çok sorunu var. Bazıları yönetilebiliyor, bazıları çatışmaya dönüşüyor. Bazıları çözülüyor, bazıları da hep sorun olarak kalıyor. Doğal olarak beklentimiz dünya devletleri, özellikle de bu sorunlardan doğrudan etkilenenler çözüm yöntemleri üstüne konuşsun, çözümleri için çaba harcasın. Ama ne yazık ki durum böyle değil. En azından İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesindeki Küresel Siyasal Eğilimler (GPoT) birimi bünyesinde yaptığımız araştırmadan çıkan sonuç bu.

İki genç araştırmacı (Sena Kekeç, Yasin Küçükkaya) ve stajyer öğrencilerimiz (İdil Erdoğan, Tach Narlyyev, Rojbin Konuk, Darya Dakota, Rana Müge Yılmaz) ile birlikte 195 ülke temsilcisinin 2017 yılında BM Genel Kurulu’nun 72’nci dönem çalışmalarının başlangıcı sırasında yaptıkları konuşmaları takip ederek Türkiye’nin ve aslında dünyanın da gündeminde olan 15 konuya ayırdıkları zamanı ölçmeye çalıştık.

AB temsilcisi de dahil 62 saat 12 dakika 11 saniye süren konuşmaların içinde en çok çevre sorunlarına (3 saat 41 Dakika), daha sonra sürdürülebilir kalkınma hedeflerine (3 saat 18 saniye 41 saniye), üçüncü olarak da terörizm konusuna (2 saat 53 dakika 13 saniye) zaman ayırdıklarını gözlemledik.

Aşağıdaki tablolardan da görüleceği gibi dünya gündemini 2017 itibarıyla meşgul etmesi gerektiğini düşündüğümüz 15 başlıkta yanıldığımız ortaya çıktı. İlk tabloda genel konuşma süresi içinde bu konulara ayrılan sürelerin oranını, ikinci tabloda ise saniye cinsinden ayrılan zamanı görmeniz mümkün.

19-07/09/ekran-resmi-2019-07-09-225834.png

19-07/09/ekran-resmi-2019-07-09-225841.png

Tablolardan da anlaşılacağı gibi BM oturumuna katılan devlet başkanları, hükümet başkanları ve dışişleri bakanları bu sorunlara görece az zaman ayırdı. Hatta bazıları konuları gündemlerine dahi almadı. Mesela Almanya’nın göçten hiç söz etmemesi, Filistin sorununun dünya liderlerinin gündeminin sadece yüzde 2,55’ini işgal etmesi ilginçti. Japonya Başbakanının konuşmasının neredeyse tamamına yakınını nükleer silahlanma konusuna ayırması da öyle.

Bir yıla bakıp “akademik açıdan” anlamlı sonuçlar çıkartmak kolay değil. Çok yakında tamamlamayı umduğumuz 2018 yılı ölçümleriyle ve Eylül ayında yapılacak Genel Kurul toplantıları ertesinde daha kapsamlı verilere ulaşabilmeyi umuyoruz. Amacımız daha önceki yıllara da bakarak Türkiye’nin Genel Kurul salonunda ifadesini bulan küresel siyasi öncelikleriyle dünyanın önceliklerinin ne derece örtüştüğünü bulmak.

Şimdilik tespitimiz dünyanın bu sorunlara çok da fazla sahip çıkmadığı yönünde. İlgilenenler için www.gpotcenter.org sayfasındaki kısa raporda bölgesel kırılmalar ve belli başlı konularda belli başlı ülkelerin temsilcilerin yaptıkları konuşmalardan alıntılar var. Konu her ne kadar “akademik” görünse de hazırladığımız rapor karar vericiler, kanaat önderleri ve dünya siyasetiyle bir şekilde ilgilenen herkes açısından önemli olduğunu düşündüğümüz veriler içeriyor. Kullanılması, özellikle de siyaset, strateji geliştirilirken dikkate alınması temennisiyle…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.