YSK’ya güven sarsıldı

İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleri elbette her bakımdan son derece önemli fakat bir o kadar, hatta belki daha fazla önemli olan Yüksek Seçim Kurulu’nun durumudur.

Yargı dahil Türkiye’de kamu kurumlarının güven kaybı tablosunda artık YSK da yer almış bulunuyor.

1950’de o zamanki iktidar ve muhalefetin elbirliğiyle kurulan YSK, hiçbir dönemde güven sarsıcı kararlar almamıştı.

Aynı şekilde Seçim Kanunu’muz da gelişmiş demokrasilerin mevzuatı incelenerek hazırlanmış, değişiklikler de uzlaşmayla yapılmıştı. Kanunun iki temel ilkesi vardır: Seçim güvenliği ve masum vatandaşın oyunu korumak…

Mesela kanuna göre seçim kurulları başkanları oradaki en kıdemli hakimlerdir. Niye?... Etki altında hakim atamaları olmasın ve seçim işlerini en tecrübeli hakimler yönetsin diye.

Ama aynı kanun geçerli olduğu halde son seçimlerde YSK ciddi yara aldı.

İKTİDAR GÜCÜ

İstanbul seçimlerini 13 bin farkla İmamoğlu kazandı. İktidar seçimler iptal edilirse bu küçük farkı kapatarak yeni seçimleri kazanacağını hesapladı. Örnek 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimleriydi.

Şimdi şu akışa bakalım:

8 Nisan 2019: Ak Parti’li Ali İhsan Yavuz Büyükçekmece’ye 11 bin 186 seçmen kaydı getirildiğini söyledi.

Polis kapı kapı dolaşarak sahte ya da kaldırılmış seçmen aradı.

17 Nisan 2019: İstanbul seçimlerinin iptali için olağanüstü itiraz yoluna başvuran Ali İhsan Yavuz, soruşturmalara işaret ederek ‘bakalım kaç kişi tutuklanacak’ diye konuştu.

19 Nisan 2019: İmamoğlu’nun belediye verilerine ulaşmasını önlemek için, mahkeme belediyenin veri tabanı kayıtlarının elektronik olarak kopyalanması’ konusunda yürütmeyi durdurdu.

21 Nisan 2019: AK Parti, KHK ile ihraç edilmiş 14 bin kişinin oy kullandığını belirterek bunun önlenmesi için YSK’ya başvurdu.

5 Mayıs 2019: Anadolu Ajansı İstanbul seçimlerinde usulsüzlük iddiasıyla sandık kurulu başkan ve üyeleri hakkındaki soruşturmada 43 şüphelinin FETÖ’yle irtibatı tespit edildiğini duyurdu.

6 Mayıs 2019: YSK kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanları sebebiyle İstanbul seçimlerini 4’e karşı 7 oyla iptal etti.

İçişleri Bakanlığına bağlı polis gücü ile Adalet Bakanlığa bağlı savcılık makamları, kişisel verilerin bakanlıklar eliyle partiye iletilmesi, Anadolu Ajansı ve iktidarın emsalsiz medya gücü… Ve nihayet seçimlerin iptali…

DÜĞMEYİ YANLIŞ İLİKLEMEK

AK Parti’de Meclis Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapmış hukukçular YSK’nın iptal gerekçesini savunan tek teklime etmediler.

YSK’nın İstanbul BB Başkanlığı seçimlerini iptal eden bu talihsiz kararında şöyle bir hüküm de vardı:

“Kanuna aykırı görevlendirme yapan ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına...”

Ama 3 Haziran’da aynı YSK, aynı “ilçe Seçim Kurulu başkanı, üyeleri ve seçim müdürlerinin” 23 Haziran seçimlerinde de göreve devam edeceklerini açıkladı!

Şişli İlçe Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Vedat Güneş’in ve Müdür Hatice Çelebi’nin onurlu çıkışlarını burada saygıyla kaydediyorum.

AK Parti YSK’nın “aynı kadro” kararına itiraz etti; öyle ya madem bunlar yüzünden seçim iptal edilmişti, şimdi nasıl aynı kadroyla seçime gidilecekti?

Fakat Seçim Kanunu’na göre il ve ilçe seçim kurullarına “en kıdemli hakim” başkanlık eder. (Md. 15)

AK Parti kanuna bakmadan itiraz ettiği gibi, YSK da “aynı kadro ile devam” kararını vermeye kanunen mecburdu.

Sorun, İstanbul seçimlerinin iptaliyle “ilk düğmenin yanlış iliklenmesi”ydi…

HAYAT MEMAT MESELESİ

Hukuk bir sistemdir, siyasi amaçla bir yerde düğmeyi ters iliklemek, böyle olumsuz sonuçlar doğuruyor.

Yargı bağımsızlığının örselenmesinin doğurduğu sonuçlar…

Merkez Bankası’nın bağımsızlığının örselenmesinin doğurduğu sonuçlar…

OHAL Kararnamesiyle kalıcı kanunlarda yapılan değişikliklerin doğurduğu sonuçlar…

Türkiye’de kurumların ve yerleşik kuralların aşınması AK Parti’nin de önemsediği uluslararası hukuki ve ekonomik raporlarda da yer alıyor.

Halbuki yatırım çekmeye büyük önem veriyoruz, değil mi?

İktidarlar gelir gider, seçimler kazanılır kaybedilir… Baki olan devlettir, devletin köklü anayasal kurumlarıdır.

Bu kurumlara güven sarsılması iyi sonuçlar vermez.

Devlet kurumlarının anayasal görevleri yönünde etkin, saygın ve güvenilir olması Türkiye için hayat memat meselesidir.

YORUMLAR (84)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
84 Yorum