Vahşi kapitalizm ve hükümet

Hükümet “nakit çekim veya kullanım işlemleriyle, kredili mevduat hesapları (KMH)” için faiz oranını zaten yüksek olan, aylık %4,42’den, aylık %5’e yükseltti.

Aylık %4,42 faiz, vergilerle birlikte ‘yıllık bileşik’ %88’e ve aylık %5 faiz de, vergilerle ‘yıllık bileşik’ %103’e denk geliyor.

Enflasyon oranını %36 olarak öngören hükümet, geçinmekte zorlanan ve ay ortasında nakit çekerek ayakta durmaya çalışan düşük gelirlileri %103 faiz ödemek zorunda bıraktı.

Bu 103 TL’lik faizin kaymağını yaklaşık olarak 24 TL BSMV ve KKDF tahsil edecek olan hükümet yiyecek.

Bankalar da %60 civarında verdikleri kredilerden ne kazanıyorlarsa ilave 20 puan daha fazla para kazanacaklar.

Peki, bu faiz ve vergileri ödeyecek olanın gelirinde bir artış var mı?

Kredilerle yaşayan düşük gelirlileri sıkıştırıp biraz daha borç batağına itmenin gerekçesi enflasyonla mücadeleymiş.

TÜKETİCİ DOSTU AK PARTİ BİR DÜŞMANA MI DÖNŞÜYOR?

Yıl 2012, Konut kredi faizleri %1’in altında ve bankalar fiyatlarda kıran kırana bir rekabete girişmişti.

Bu esnada yabancı sermayeli bankalar ve KMH diye bilinen bir kredi türünü canlandırmışlardı. Vadesi kısa, faizinde üst sınır olmayan bu krediler her geçen gün artıyordu.

Citibank ve HSBC aylık %7 yani yıllık bileşik %125’e varan faizlerle kısa vadeli kredi veriyorlardı. Bir süre sonra diğer bankalar da uyandı ve aylık %3, %4 veya %5; artık insafları ne kadarına tahammül ediyorsa, o faiz oranıyla, kredi vermeye başladılar.

O dönemde bu fahiş faiz oranlarını kendime dert edinmiştim.

Başta BDDK’nın merhum eski Başkanı Mukim Öztekin ve bulduğum her ilgiliye bu durumu şikâyet ediyordum: Konut kredi faiz oranlarının %11 olduğu bir ortamda %120 faiz olur mu, diye dikkatlerini çekmeye çalışıyordum.

Konu, TCMB yönetiminin onayıyla, dönemin ilgili bakanı Sayın Ali Babacan’ın önüne gitmiş ve o da gerekli incelemeyi yaptıktan sonra referans faiz oranına 55 puan eklenmesi formülünü kabul etmişti.
Bana sorarsanız bu “devrim niteliğinde” bir uygulamaydı.

AMERİKA'DA TÜKETİCİ KREDİLERİ VE PAYDAY LOANS

Bankrate.com sitesine göre Wells Fargo, Citi, Santander gibi büyük bankaların tüketici kredileri faiz oranları %7,49’dan başlıyor ve kredi reyting puanına göre %35,99’a (bazı eyaletlerde %36 üst sınırdır) kadar yükselebiliyor.

Amerika Merkez Bankası, FED, kayıtlarına göre geçen yıl kullandırılan sıfır araç kredileri ortalama faiz oranları %8,67 ve kredi kartları ortalama faiz oranları da %21,47 olmuş.

Amerika’nın bazı eyaletlerinde kredi kartı faizleri %90’lara kadar yükselebiliyor.

Payday Loans, “Ay ortası kredisi” olarak tercüme edebileceğimiz, genelde 15-20 gün vadeli, bir kredi türü var ki, yıllık bileşik faizi %300’den başlayıp %625’e kadar çıkıyor. Yazıyla da yazalım, yüzde altı yüz yirmi beş.

Ay ortasında parası tükenen ve ani bir ihtiyacı ortaya çıkan milyonlarca Amerikalı bu krediyi kullanıyor.

Wallmart, Amazon, Starbucks, Uber, Bank of Amerika, Mc Donalds, AT&T gibi şirket çalışanları da dahil olmak üzere, kredi kullanan Amerikalıların %6,5’i bu krediyi kullanmış veya kullanıyor.

2022 yılında 30 milyar doları aşan bu “payday loans”ların tutarının 2030 yılında 50 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.

Bu kredilerin ortalama faizinin %400 olması, bu kredileri verenlerin net %400 kazandığı anlamına gelmiyor çünkü payday loans kredilerinin %20’si sorunlu kredilere dönüşüyor.

Bu faiz oranlarının fahiş olduğunu ve Amerikan toplumunu borç bataklığına sürüklediğini gören 18 eyalet bu kredilerin kullanılmasını yasaklamış veya %36’yla sınırlamış.

Finansal piyasaların düzenlenip denetlenmediği durumlarda “finansal vahşi kapitalizm”in, para kazanmak uğruna bir toplumu nasıl imha edebileceğinin en belirgin örneği bu “payday loans”lardır.

Bu “payday loans” örneğini her zaman aklımızda tutmalıyız çünkü finansal kurumlar için kârlılıkta bir sınır bir doyum seviyesi yoktur ve olmaz.

Vahşi finansal kapitalizminin muhtemelen en vahşi uygulaması “reytinge göre fiyatlama” metodudur.

En zenginlerin en düşük ve en yoksulların en yüksek faizi ödemek zorunda olduğu bu uygulama daha önceki Ak Parti hükümetleri tarafından aşılmıştı.

Hükümet, enflasyonla mücadele ederken çok sıkıştığı için bankaların yani faiz lobisinin telkinlerinin etkisinde kalmış olabilir.

Daha önce 2013 – 2021 döneminde, enflasyon için bir sorun teşkil etmeyen nakit çekim ve KMH kredilerinin şimdi büyük bir soruna dönüştüğü doğru olamaz.

Hükümet yönetilen, yönlendirilen ve denetlenen Avrupa tipi sosyal kapitalizmi mi yoksa Amerikan tipi vahşi finansal kapitalizmi mi tercih edecek, şimdilik bilmiyoruz.

YORUMLAR (15)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
15 Yorum