Seçim sonrası kur, faiz ve vergi senaryoları

Türkiye 2023 yılında 362 milyar dolarlık ithalat yaptı. İmalat Sanayi de 217 milyar dolarlık katma değer oluşturdu.

Sonuçta tüketilmeye veya yurtdışına ihraç edilmeye hazır 579 milyar dolarlık sanayi ürünü oluştu.

Ortaya çıkan sanayi ürünlerinin 250 milyar dolarlık kısmı ihraç edildi.

İhraç edilmeyip yurtiçinde kalan 329 (579-250) milyar dolarlık sanayi ürünü de ya tüketildi ya da stoklara eklendi.

Hükümet, dünyadaki pek çok hükümet gibi ihracatın artmasını ve ithalatın azalmasını istiyor.

Teorik olarak kurların artması yani TL’nin zayıflaması hem ihracatı artırır hem de ithalatı azaltır.

Fakat Sayın Mehmet Şimşek’in mesaj ve röportajlarından anlıyoruz ki, hükümet, TL’nin değer kaybetmesini, yani kurların yükselmesini tercih etmiyor.

Öyle anlaşılıyor ki, ihracatın artması ve ithalatın azalması hükümetin en önemli hedefi değil.

Hükümetin en önemli hedefi, Türkiye’nin döviz rezervlerini arttırmaktır; mümkünse minimum maliyetle arttırmaktır.

Türkiye’ye borç vererek, hisse senedi veya DİBS alarak girecek yabancıların, kârlılığın yanı sıra fakat kârlılıktan da daha önemli bir talebi var: Öngörülebilirlik.

Öngörülebilirliğin ilk şartı da finansal istikrar sağlayacak para ve maliye politikalarıdır.

Yani akılcı bir faiz ve vergi politikası.

AKILCI BİR FAİZ ORANI

Akılcı bir faiz oranı, hem geçmiş dönem enflasyon oranlarının oluşturduğu algıları hem de gelecek dönemdeki patikayı kapsayacak bir orandır.

Mevcut %45 faiz oranı akılcı bir faiz oranı olamadı; değişmesi yani artması kaçınılmaz bir hale geldi.

Eğer faizler artarsa TL’nin değeri artar.

Böylece ilk çıkarımımızı yapabiliriz: Seçimlerden sonra faizler yükselmek zorunda.

Faizler yükselirse, yabancı yatırımcılar “Türkiye’ye döviz yağdırır”; en azından hükümetin umudu bu.

CDS primlerinin 700’lerden 300’lere düşmesiyle faizler de düştü. On yıl vadeli Eurobond faiz oranları, düşebileceği en düşük seviyelere çok yaklaştı: %7,875

Türkiye’ye döviz girişleri artarsa, normal şartlar altında döviz fiyatları baskılanır ve TL değer kazanır.

TL değer kazanırsa, yukarıda hesapladığımız 329 milyar dolarlık sanayi ürününün fiyatları düşer; bu fiyat düşüşleri, enflasyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur.

Seçimden sonraki politikalar için ikinci çıkarımımız: Hükümet TL’nin değerini artıracak politikalara kararlılıkla yönelecektir.

SEÇİMDEN SONRA VERGİLER

Bankalar ve finansla ilgili şirketlerin Kurumlar Vergisi oranı %30; diğer mükelleflerin %25.

Sayın Mehmet Şimşek Kurumlar Vergisi Oranını değiştirmeyeceklerini beyan etti.

İnandık.

2024 yılı için gelir vergisi dilimleri 110.000 TL’ye kadar %15’le başlıyor ve kademeli olarak artıyor. En yüksek gelir vergisi oranı da 3.00.000 TL üzeri için %40’tır.

Sayın Şimşek bu vergi oranlarını da artırmayacaklarını söyledi.

İnandık.

Şu anda üç ayrı KDV listesi var: %20’ye tabi olan ürünler, %10’a tabi ürünler ve %1’e tabi olan ürünler.

Sayın Şimşek KDV oranlarını da artırmayacağız dedi.

Peki, KDV oranları değişmeksizin, KDV’si %1 olanların %10’a; keza KDV’si %10 olanların da %20’ye yükseltilmeyeceğini söyledi mi?

Hayır, söylemedi, söylemesi de gerekmiyor çünkü KDV ve ÖTV oranlarının artması enflasyonun artmasına yol açar.

Sayın Şimşek söylemiş kadar inandık.

Sayın Şimşek, “ekonomiye katkısı düşük veya etkisiz olan pek çok vergi istisnası var. Bunları yakından inceleyeceğiz ve gereksiz olanları iptal edeceğiz” dedi.

“Her ne kadar 2024 için bütçe açığını %6,5 olmasını öngördüysek de, bu oran çok yüksek; bu oranı düşürmek için vergiyi tabana yayacağız.”

Başka ne dedi?

2023 Ağustos ayında da, her sorulduğunda da “yabancılar seçimden sonra gelecek” dedi.

Eğer yukarıdaki bilgilere inanıyorsak yabancıların da geleceğine inanmak münasip olur.

Toparlıyoruz.

1) son iki aydır TL’de meydana gelen değerlenme süreci, seçimlerden sonra da devam edecek; bir devalüasyon bekleyenler yanılıyor.

2) Faizler artmak zorunda ve artacak.

3) Vergi oranları artmayacak.

4)Enflasyonun düşmesi için tamamlayıcı tedbirler alınacak; mesela kredi kartıyla “altın” alım satımının yasaklanması, kredi artış hızının biraz daha duraklatılması, kamu harcamalarının yavaşlatılması vs. vs.

Yapılması vaat edilen ve olması umut edilenlerin tümü gerçekleşse bile enflasyon hedeflerini tutturmak imkânsız fakat savaşmaktan başka çare yok.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum