Üniversite demek temel bilim demektir

On günlük bir aradan sonra tekrar merhaba. Bu arada ‘Neredeydin?’ diye soracaksınız tabii ki, Kanada Vancouver’daydım. Hem oğlumu ziyaret etmek hem de o dünyayı görmek adına çok güzel bir fırsat yakalamış oldum. Göstermiş olduğunuz anlayıştan dolayı teşekkür ederim. Aslında bu yazımda size, uzun zamandır kaleme almayı düşündüğüm ama her seferinde başka bir konu yüzünden ertelediğim bir projeyi anlatacağım.

***

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve bizzat YÖK Başkanı sayın Prof. Dr. Yekta Saraç’ın özeniyle yaratılmış temel bilimleri tekrar eski değerine kavuşturma projesi olan “TEBİP- Temel Bilimler Programını” yazacağım. Ama tesadüf bu ya Kanada’da dünyanın en iyi üniversitelerinden olan ve geçen yıl 30’uncu sırada bulunan UBC- University of British Columbia’yı gezme ve inceleme şansım oldu. Tabii üniversiteyi gezdim demek abartı olur çünkü her binası ve her programını günlerce gezseniz bitirmeniz mümkün değil. Ama en fazla dikkatimi çeken konu UBC’den bir öğrencinin mezun olabilmesi için iki konuda başarılı olması şartıydı. Üniversite kavramı orada “temel bilimler” üstüne oturtulmuş. Hukuk okuyabilmeniz için önce temel bilimler okumanız, tıp okuyabilmeniz için önce biyoloji, kimya vb. temel bilimleri bitirmeniz şart. Bizdeki gibi 18 yaşında öğrenciye hukuk okutmuyorlar. Diğer bütün alanlarda ise öğrencinin alanı ne olursa olsun; sanat, dil ne olursa olsun her öğrenci mezun olabilmek için matematik ve iletişim derslerini almak ve başarılı olmak zorunda. Üstelik bu az da değil, 130 krediyle mezun olabiliyorsunuz. Bunun 30 kredisi matematik ve iletişimden oluşmak durumunda. Bunun dışındaki izlenimlerini daha sonra yazacağım. Ama bunu görünce YÖK’ün TEBİP programının ne kadar isabetli bir adım olduğunu anladım. Bu açıdan başta YÖK başkanı olmak üzere emeği geçenleri kutlamak lazım.

Dün Baltalimanı’nda bulunan İstanbul Üniversitesi tesislerinde bu programa dahil olan 92 öğrenci ve YÖK Başkanı buluşmasına katıldım. Orada duyduğum ve gördüğüm durum beni bu konuda heyecanlandırmadı dersem yalan olur. Önce bu programın ne olduğunu bir hatırlatayım size. YÖK Başkanı Yekta Saraç, yükseköğretim tarihinde daha önce görülmeyen YÖK-Temel Bilimler Programları (TEBİP) kapsamında, fizik, kimya, matematik ve biyoloji programlarında üstün başarı sınıflarını öğretim yılı başında oluşturma kararını hayata geçirmişti. Buna göre 45 üniversitede temel bilimlerde tercihlerini ilk üç sırada kazanan öğrencilere bu program teklif edilmiş ve 92 öğrenci bu programa kabul edilerek eğitime başlanmıştı.

Programa katılan öğrencilere programın teklif edilmesi ve öğrencilerle program koordinatörlerinin yüz yüze görüşerek bu işlemi gerçekleştirmesi Türkiye açısından çok önemli bir adımdır bunu belirtmeden geçmeyelim. Daha sonra İstanbul Üniversitesi bünyesinde oluşturulan üstün başarı sınıflarında okuyanlara, özel bir müfredatla farklı üniversitelerin yetkin hocaları tarafından ders verilmesi, yabancı dil eğitimi sunulması gibi ayrıcalıklı eğitim imkanları sağlanmaya başlandı. YÖK Başkanı Saraç, ayrıca üniversitelerin temel bilim programlarına ilk üç sırada yerleşen ve ÖSYS kılavuzunda belirtilen koşulları sağlayan öğrencilerin YÖK bursu almaya başladığını da belirtti. Bu bursun aylık 625 lira olduğunu, öğrencinin eğitimi süresince ve her ay ödendiğini anlattı. Saraç, bu girişimler sonrasında, temel bilimler programlarında, 2014 yılında doluluk oranları yüzde 82.5 iken, 2017 yılında yüzde 99’un üzerine çıktığını dile getirdi ki bu aslında çok önemli bir bilgiydi.

***

Saraç, “Beni heyecanlandıran bir proje. Uzun zamandır kurguluyorduk ve rüyamdı” dediğinde gözlerinin içini güldüğünü gördüm. Ayrıca bu programı bitiren öğrencilere kendilerine yurt içi ve yurt dışı imkanlar için, güçlü bir danışmanlık ve tavsiye mektubu sunulacak ve sonraki dönemler için yönlendirmede bulunulacak.

Programı beğenmemek ve desteklememek mümkün değil ama katkı sunmak adına da birkaç öneride bulunmak gerekiyor. Birincisi bu öğrencilerin çok iyi İngilizce bilmesi gerektiği için mutlaka bir yurtdışı yaz programına dahil olmaları gerekiyor. İkincisi bu öğrencilerin dünyada temel bilimler alanını gelişimine uygun olarak yetişmesi için ortak üniversiteler ve program işbirlikleri yaratmak iyi olacaktır. Üçüncüsü ise bu çocukların bakış açısını geliştirmek için “mentörlük” sistemi kurulmalı ve ulusal, uluslararası bilim arenalarına dahil olmaları sağlanmalıdır. Tekrar emeği geçenleri kutluyorum.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum