Kalp düşmanlarına karşı 10 savunma

Kalp düşmanlarına karşı 10 savunma

Kalp ve damar hastalıkları, dünyada en çok ölüme yol açan rahatsızlıklar arasında başı çekiyor. Kalbinizin en büyük düşmanlarına kalbinizi açmamak için almanız gereken basit önlemler var. Sigara içmemek, kilo vermek, yürüyüşe çıkmak ve check-up yaptırmak onlar arasında. Prof. Dr. Sinan Dağdelen sıraladı.

Ne kadar isteseniz de spor yapmaya fırsat bulamıyor, yorgunluktan kendinizi koltuğa zor atıyor, gün içerisinde yediklerinize dikkat etmiyor, ‘tuzsuz yapamıyor’ fazla kilolarınızdan kurtulamıyor, bir de üstüne üstlük sigara içiyorsunuz. Üstelik bir de stres altındasınız! Oysa bu sağlıksız tablonun sürdürülebilir olmadığının farkına varmak için kalp krizi geçirmeyi beklemeye gerek yok. Dünyada ölüme neden olan rahatsızlıklar arasında başı çeken ve hızla yaygınlaşan kalp ve damar hastalıkları artık yaşa bakmaksızın kapıyı çalıyor.

Acıbadem Altunizade Hastanesi kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2008 yılında tüm ölümlerin yüzde 30’undan sorumlu ve 17 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan kalp ve damar hastalıklarının 2030’da 23.4 milyon kişinin ölümüne yol açacağını söylüyor. Bu rakamın Türkiye’de ise 300 bine çıkacağı öngörülüyor. Sinan Dağdelen 10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında kalbinizi yenilemenin 10 yolunu anlattı.

1-) Metabolik hastalıklara karşı uyanık olun: Diyabet ya da insülin direnci, hipertansiyon, iyi kolesterol denilen HDL’nin düşük olması, kötü kolesterol olan LDL kadar tehlikeli olan trigliserid yağ yüksekliği (kan yağı yüksekliği) ve aşırı kilo metabolik hastalıklar arasında. Bunlar kalp damar hastalıklarına yol açması açısından çok riskli.

2-) Bel çevrenize dikkat edin: Amerikan Kalp Derneği’nin verilerine göre; bel çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 cm’yi geçmesi (Batı’da erkeklerde 94, kadınlarda 80 cm) kalp hastalıkları açısından risk anlamına geliyor. Araştırmalar kadınlarda damar sertliğine bağlı ilk bulguların 30’lu yaşlarda çıkmaya başladığını, menopoz sonrası da riskin arttığını gösteriyor.

3-) Hipertansiyon ilacınızı aksatmayın: Hipertansiyon ilacını düzenli almamak, gerekse ilacı bırakmak tehlikeli sonuçlara neden olabiliyor. Bu nedenle ‘Hipertansiyon bana bir şey yapmaz!’, ‘Genç yaşta ilaç bağımlısı mı olacağım!’ gibi tehlikeli inanışlarla bırakmayın ve düzenli alın.

4-) Düzenli ve tempolu yürüyün: Haftada en az 3 gün ve 45 dakika mutlaka düzenli ve tempolu yürüyün.

5-) Kolesterol ilacınızı bırakmayın: Kolesterol yüksekliği, kalp ve damar hastalıklarının en önemli nedenlerinden. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL’nin düşürülmesi için beslenmeye dikkat etmek tek başına yeterli değil. Hastanın, hekim tarafından kendisine yazılmış kolesterol ilacını kendi başına kesmesi yanlış ve tehlikeli.

6-) Akdeniz tipi beslenmeye geçin: Yağlı, tuzlu, kızarmış ve hazır yiyeceklerden uzak durun. Haftada iki gün kızartma olmamak kaydıyla balık yemek, mevsim sebze ve meyveleri tüketmek, kırmızı etten uzak durmak, salam-sucuk-sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden ve hamur işlerinden kaçınmak önemli. Zeytinyağı, kırmızı üzüm, domates gibi besinler kötü kolesterolün azalmasına yardımcı oluyor.

7-) Stresi yönetmeyi öğrenin: Kişi strese ne kadar teslim olursa kalp ve damarlarının maruz kaldığı stres de o derece fazla oluyor, organları daha erken yaşlanıyor. Bunun için de stresin sizi yönetmesine fırsat vermeyip sizin stresi yönetmeyi öğrenmeniz.

8-) Aşırı kilonuzdan kurtulun: Obezite, başlı başına önemli hastalık olup ömrü kısaltmakla birlikte kalpten kansere dek birçok ciddi hastalığa da neden oluyor.

9-) Sigarayı bırakın: Yapılan bilimsel çalışmalara göre, sigara tek başına kalp damar hastalıklarından ölüm riskini önemli ölçüde artırıyor. İçinde 4 binden fazla zararlı madde bulunan sigaranın bırakılması ile kardiyovasküler risk, bir yılın sonunda yüzde 50 azalıyor, 10 yılın ardından da koroner risk giderek kayboluyor.

10-) Check-up yaptırın: Genetik risk faktörü olanların 30’lu, genetik risk faktörü olmayanların 50’li yaşlardan itibaren check-up olması hayat kurtarıyor. Efor testi, ekokardiyografi gibi yöntemlerle kalp hastalıklarını tespit ederek erken müdahale ve tedavi etme şansı veriyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN